Yayınlar

Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmeliği Taslağı kamuoyu ile paylaşıldı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı geçtiğimiz günlerde Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmeliği Taslağı’nı (“Taslak Yönetmelik”) kamuoyu ile paylaşmıştır.  

Türkiye’nin düşük karbonlu ekonomiye geçişini hızlandırmak ve Avrupa Birliği iklim değişikliği politikalarıyla uyum sağlamak için geliştirilen ve 2021’de yayımlanan Yeşil Mutabakat Eylem Planı doğrultusunda hazırlanan Taslak Yönetmelik, çevresel açıdan sürdürülebilir yatırımları belirlemek için ortak bir dil ve net kriterler sunmayı amaçlamaktadır.  

Taslak Yönetmelik ile sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu ekonomik faaliyetlerin desteklenmesi, yeşil finansmanın teşviki ve piyasada şeffaflığın sağlanması;  aynı zamanda, Avrupa Birliği Taksonomisi ile uyum sürecinin geliştirilmesi hedeflenmektedir. 

Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları kapsamında sürdürülebilirlik raporlaması yapma yükümlülüğü bulunan kurum ve kuruluşları bağlayacak olan Taslak Yönetmelik ile getirilmesi planlanan düzenlemeler bültenimizde bilgilerinize sunulmaktadır. 

 

TAKSONOMİYE UYUM KRİTERLERİ 

Taslak Yönetmelik, taksonomiye uyumluluğun belirlenmesi için dikkate alınacak olan kriterleri sıralamıştır. Buna göre bir ekonomik faaliyetin taksonomiye uyumlu kabul edilmesi için çevresel hedeflerden en az birine önemli ölçüde katkı sağlaması, başka hiçbir çevresel hedefe önemli zarar vermemesi ve asgari sosyal güvenlik önlemlerine uyması, aynı zamanda çevresel hedefler için belirlenen teknik tarama kriterlerini sağlaması gerekmektedir. 

Çevresel hedefler; (i) sera gazı emisyonlarının azaltımı, (ii) iklim değişikliğine uyum, (iii) su ve deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve korunması, (iv) döngüsel ekonomiye geçiş, (v) kirliliğin önlenmesi ve kontrolü, (vi) biyoçeşitliliğin ve ekosistemlerin korunması ile restorasyonu olarak belirlenmiştir.  

Taslak Yönetmelik tarafından listelenen, çevresel hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik eylemlerden bazıları şunlardır: sürdürülebilir malzemelerin kullanımına geçmek, enerji sistemlerinin karbonsuzlaştırılması için gerekli enerji altyapısını kurmak, mevcut ve gelecekte beklenen iklimin söz konusu ekonomik faaliyet üzerindeki olumsuz etki riskini önemli ölçüde azaltan veya insan, doğa veya varlıklar üzerindeki olumsuz etki riskini artırmadan ekonomik faaliyet üzerindeki iklim kaynaklı olumsuz etkiyi önemli ölçüde azaltan uyum çözümlerini içermek, kentsel ve endüstriyel atık su deşarjlarının olumsuz etkilerinden çevreyi korumak. 

Bunun yanında, bir ekonomik faaliyet neticesinde sera gazı emisyon değerlerinin yüksek oranda artması, mevcut ve gelecekteki iklim koşullarının olumsuz etkilerinin artması, su kütlelerinin çevresel kalite standartlarına ve döngüsel ekonomiye zarar vermesi ve kirletici emisyonlarda önemli bir artışa yol açması durumunda, çevresel hedeflere önemli zarar verdiğinin kabul edileceği düzenlenmiştir. 

Taslak Yönetmelik ile taksonomiye uyumluluk kriterlerinden biri olarak getirilen asgari sosyal güvenlik önlemlerine uyum; Uluslararası Çalışma Örgütü’nün Çalışma Yaşamında Temel İlkeler ve Haklar Bildirgesi’nde ve Uluslararası İnsan Hakları Beyannamesi’nde tanımlanan sekiz temel sözleşmede belirtilen ilkeler ve haklar da dahil olmak üzere, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün Çokuluslu Şirketler Rehberi ve Birleşmiş Milletler İş Dünyası ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri ile uyumu sağlamak için Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları kapsamında sürdürülebilirlik raporlaması yapmak zorunda olan kurum ve kuruluşlar tarafından uygulanan prosedürler olarak tanımlanmıştır. 

Teknik tarama kriterleri ise Taslak Yönetmelik’e ek olarak Taslak Teknik Tarama Kriterleri kapsamında ayrıca detaylandırılmıştır. 

 

TEKNİK TARAMA KRİTERLERİ 

Taslak Yönetmelik ekinde yer verilen Taslak Teknik Tarama Kriterleri; ormancılık faaliyetlerinden enerji üretimine, inşaat ve emlak faaliyetlerinden veri işleme ve barındırma hizmetlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. 

Teknik Tarama Kriterleri, her bir faaliyet türü için spesifik kriterler belirlemekte ve bu kriterlerin bağımsız doğrulayıcı merciler tarafından denetlenmesini öngörmektedir. 5 Örneğin, orman yönetim planları, ağaçlandırma faaliyetleri ve orman ekosistemlerinin korunması için detaylı stratejiler ve önlemler içermelidir. 6 Enerji üretim tesisleri için ise, sera gazı emisyonlarının belirli bir eşiğin altında tutulması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı teşvik edilmektedir. 7 İnşaat ve emlak faaliyetlerinde, enerji verimliliği ve sürdürülebilir malzeme kullanımı ön planda tutulurken, veri işleme ve barındırma hizmetlerinde enerji verimliliği ve atık yönetimi gibi unsurlar dikkate alınmaktadır.  

 

TAKSONOMİYE UYUMLULUĞUN HESAPLANMASI VE RAPORLANMASI 

Taslak Yönetmelik, taksonomiye uyumluluk bakımından, uyumlu ekonomik faaliyetlerden elde edilen gelirlerin toplam ciroya oranı, uyumlu ekonomik faaliyetlere dair sermaye giderlerinin toplam sermaye giderlerine oranı ve uyumlu ekonomik faaliyetlere dair işletme giderlerinin toplam işletme giderlerine oranını anahtar performans göstergesi olarak belirlemiştir. 

Taslak Yönetmelik kapsamına giren kurum ve kuruluşların, bir önceki yılda yürüttükleri uygun ekonomik faaliyetlerine dair doğrulanmış bilgilerini, İklim Değişikliği Başkanlığı’nın “e-taksonomi” sistemine kaydetmeleri zorunlu tutulmuştur. Taslak Yönetmelik kapsamı dışında kalan kurum ve kuruluşların da gönüllülük esasına dayalı olarak raporlama yapabileceği öngörülmüştür. 

Faaliyet sahibinin yetkili temsilcisi tarafından verilerin e-taksonomi sistemine girilmesiyle sistem otomatik olarak uyumluluk oranını belirleyecek, hesaplanan uyumluluk oranına ilişkin bilgiler Sürdürülebilirlik Raporu ile birlikte beyan edilecektir. Bu raporlamalar, Türk Akreditasyon Kurumu tarafından akreditasyon verilmiş doğrulayıcı kuruluşlar tarafından doğrulanarak geçerli kılınacaktır.  

 

YAPTIRIMLAR 

Yukarıda bahsedilen raporlama yükümlülüğünü yerine getirmeyenler hakkında 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca idari para cezası verileceği Taslak Yönetmelik tarafından öngörülmüştür.  

Sorumlu kurum ve kuruluşların 31 Aralık 2026’ya kadar gönüllülük esasına dayalı olarak bir önceki yılda yürüttükleri uygun ekonomik faaliyetleri beyan edebilecekleri, 1 Ocak 2027’den itibaren ise raporlamanın zorunlu hale geleceği hususu da Taslak Yönetmelik’te yer bulmuştur.  

Bu düzenlemelerin, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasında önemli bir adım teşkil etmesi ve yeşil ekonomiye geçiş sürecini hızlandırması beklenmektedir. Taslak Yönetmelik ve Görüş Formu’na buradan ulaşabilirsiniz.